Narsisizm Nedir?
Narsisizm, kişinin kendine aşırı derecede odaklanması, kendi yeteneklerine, görünüşüne ve başarılarına aşırı özsaygı duyması, başkalarını genellikle küçümsemesi ve empati eksikliği göstermesi durumunu ifade eder. Narsistik bireyler, genellikle kendilerini abartılı bir şekilde önemli ve özel hissederler, başkalarının duygusal ihtiyaçlarına pek dikkat etmezler ve ilişkilerde sorunlar yaşayabilirler. Narsizmin derecesi kişiden kişiye değişebilir. Bazı insanlar hafif narsistik özelliklere sahip olabilirken, diğerleri daha belirgin ve patolojik bir narsisistik kişilik bozukluğu sergileyebilir.
Bireylerde Narsisizm Semptomları Nelerdir?
Abartılı bir şekilde özsaygı duygusuna sahiptir ve sürekli olarak aşırı hayranlık ararlar.
Ayrıcalıklara layık olduklarına inanırlar.
Üstün olarak kabul edilmeyi beklerler.
Başarıları ve yetenekleri olduklarından daha büyük gösterirler.
Başarı, güç, güzellik veya mükemmel bir eş hakkında hayaller kurma eğilimindedirler.
Kendilerini diğerlerinden üstün hissederler ve sadece eşit derecede özel insanlarla zaman geçirmek isterler.
Önemsiz buldukları kişilere eleştirel bir tutum sergilerler ve onlara tepeden bakarlar.
Diğer insanların sorgusuz sualsiz istediklerini yapmasını beklerler.
İsteklerine ulaşmak için diğerlerinden faydalanırlar.
Diğerlerinin ihtiyaçlarını ve duygularını tanımakta ya da tanımak istemekte zorlanırlar.
Diğerlerine kıskançlık duyarlar ve başkalarının da onları kıskandığına inanırlar.
Sıkça övünürler ve kibirli bir imaj çizerler.
En iyiye sahip olma arzusu duyarlar.
Narsisizimin Nedenleri Nelerdir?:
Narsistik kişilik bozukluğuna neyin neden olduğu tam olarak bilinmemekle birlikte, bu durumun karmaşık bir kökeni olduğu düşünülmektedir. Narsistik kişilik bozukluğu ile ilişkilendirilen olası faktörler şunlar olabilir:
Çevresel Etkiler: Çocuğun gerçek deneyimleri ve başarılarıyla uyuşmayan, ya aşırı hayranlık ya da yoğun eleştiriden kaynaklanan ebeveyn-çocuk ilişkileri.
Genetik Faktörler: Genetik unsurlar da narsistik kişilik bozukluğunun oluşumunda rol oynayabilir, özellikle belirli kişilik özelliklerinin kalıtım yoluyla aktarılmasında etkili olabilir.
Nörobiyoloji: Beyin, davranış ve düşünce süreçleri arasındaki bağlantı, narsistik kişilik bozukluğunun ortaya çıkmasında rol oynayabilir.
Narsist Bireylerle Romantik İlişki:
Narsistik aşk kalıpları, narsistik bireylerin romantik ilişkiler ve diğer aşk biçimlerine yaklaşma ve bu ilişkilerde yer alma şekillerini ifade eder. Narsizm, aşırı özsaygı duygusu, empati eksikliği, sürekli hayranlık ihtiyacı ve kişisel kazanç için diğerleri üzerinde manipülasyon yapma eğilimi ile karakterize edilen bir kişilik özelliğidir. Narsistik ilişkiler genellikle üç farklı aşamayı içerir: aşk bombardımanı, değer düşürme ve terk etme. Bu döngü, narsistin kontrolü elinde tutma ve partnerini duygusal olarak bağlı tutma motivasyonuyla, kendi ihtiyaçlarını karşılamaya yöneliktir. Narsist, sizi çekmek ve duygusal olarak bağlamak istediğinde sıcak ve çekici davranacaktır. Ancak, yüksek düzeyde narsistik bireyler, partnerlerinden sürekli ilgi ve onay bekler, bu nedenle baskınlıklarını sürdürmek, kendi mükemmellik algılarını pekiştirmek ve otoritelerine yönelik meydan okumalara karşı savunma yapmak için manipülasyon davranışlarına başvururlar. Bu nedenle, bu narsistik kaynağı sağlayacak ve sürekli hayranlık ihtiyaçlarını karşılayacak partnerleri seçerler. Ayrıca, bazı narsistlerin ek narsistik kaynaklar bulmak amacıyla cinsel sadakatsizlikte bulunmaları da oldukça olasıdır. Campbell ve Foster (2002), narsistlerin genellikle kolayca sıkıldığını ve egolarını beslemek için yenilik ve heyecan aradıklarını öne sürmektedir. Ancak genel olarak, takip ettikleri her yeni ilişkinin benzer bir istismar olgusunu izleyeceği söylenebilir.
Narsistler Nasıl Bireylerle Birlikte Olurlar:
Narsistler genellikle, kendi psikolojik dinamikleriyle uyumlu belirli ihtiyaçları ve özellikleri karşılayan bireylere çekilirler. Aradıkları partner, onları sevgi dolu bir alan sağlayacak, kontrolde olmalarına müsaade edecek ve sürekli bir ilgi kaynağı sunacak olmalıdır. Bu nedenle, genellikle empatik, şefkatli ve besleyici kişilere çekilirler. Empatik bireyler, başkalarını beslemeye ve bakım yapmaya yönelik güçlü bir özleme sahip, duygusal varlıklardır. Narsistlerin arzuladığı ilgi, hayranlık ve onayı daha fazla sağlama eğilimindedirler. Ayrıca, narsistler genellikle yalnız, sevgiye yoğun ihtiyaç duyan veya düşük özsaygıya sahip bireyleri cezbetme eğilimindedir. Bu bireyler, narsistlerin sağladığı övgü ve ilgiye daha savunmasız olabilir ve kendi değerlerini başkalarına bağımlı hale getirebilir. Narsistler, onları manipülasyon ve kontrol için kolay hedefler olarak görebilir.
Öte yandan, bazı narsistler güçlü ve bağımsız bireylere çekilebilir. Bu bireyleri fethetmeyi bir zorluk olarak görebilirler veya kendi imajlarını artırmak için bir araç olarak kullanabilirler. Bu kişiyi kazandıklarında, büyüklük duyguları ve cazibeleri doğrulanmış olur. Bu durumlarda, narsistler ilişkileri kazanmaları gereken bir oyun olarak görürler. Aynı çizgide, narsistler genellikle yüksek sosyal statüye, etkiye veya bağlantılara sahip kişilere çekilebilir. Ancak günün sonunda, bir narsist, kendisini bir kürsüye koymasını, sürekli bir hayranlık akışı sağlamasını ve algılanan özelliklerini kutsamasını isteyen bir partner ister.
Narsist Bireylerle İlişkide Bulunmanın Olumsuz Etkileri:
Narsistik bir ilişki, birçok olumsuz etki yaratabilir ve hem duygusal hem de psikolojik sağlığı ciddi şekilde etkileyebilir. Narsistik bir ilişkinin potansiyel kötü etkileri:
Duygusal İstismar: Narsistler, partnerlerini manipüle etmek ve kontrol altında tutmak için duygusal istismar tekniklerine başvurabilirler. Sürekli eleştiriler, küçümsemeler ve duygusal oyunlar, partnerin özsaygısını ve duygusal refahını olumsuz etkileyebilir.
Bağımlılık ve Kontrol: Narsistler genellikle partnerlerini bağımlı hale getirme ve kontrol etme eğilimindedir. Bu, partnerin bağımsızlığını kaybetmesine ve kendi ihtiyaçlarına odaklanmasının zorlaşmasına neden olabilir.
Manipülasyon: Narsistler, kendi çıkarları doğrultusunda manipülatif taktiklere başvurabilirler. Yalanlar, oyunlar ve çatışma yaratma, partnerin gerçekliği sorgulamasına ve kendi hissettiklerini anlamakta zorlanmasına neden olabilir.
Duygusal İlgisizlik: Narsistler, partnerlerinin duygusal ihtiyaçlarına genellikle ilgisiz kalabilirler. Empati eksikliği, partnerin duygusal anlamda desteklenmediğini hissetmesine ve yalnız hissetmesine neden olabilir.
Değer Azaltma: Narsistler, partnerlerini sürekli olarak küçümseyerek ve eleştirerek değerlerini azaltabilirler. Bu, partnerin kendi yeteneklerine ve değerine olan inancını kaybetmesine yol açabilir.
Sürekli Drama ve Çatışma: Narsistik ilişkiler genellikle sürekli drama, çatışma ve belirsizlik içerir. Bu ortam, partnerin duygusal istikrarını bozabilir ve sürekli bir stres kaynağı olabilir.
İzolasyon: Narsistler, partnerlerini sosyal çevrelerinden izole etme eğiliminde olabilir. Bu, partnerin destek sisteminden yoksun kalmasına ve narsistin kontrolünü artırmasına neden olabilir.
Duygusal Tükenmişlik: Sürekli olarak narsistik bir ilişkide olmak, partnerin duygusal enerjisini tüketebilir. Bu, partnerin tükenmiş, yorgun ve depresif hissetmesine neden olabilir.
Narsistik bir ilişki genellikle zorlayıcı ve yıpratıcıdır. Bu tür etkilerle başa çıkmak için profesyonel yardım almak ve sağlıklı sınırlar oluşturmak önemli olabilir.
Metta Psikoloji Ekibi