Her birimiz benzer olaylara karşı neden farklı tepkiler veriyoruz?

Bir olay düşünelim ve aynı olaya birçok insanın maruz kaldığını varsalım bu insanların hiç birinin tepkileri birbiri ile aynı olmayacaktır. Peki olay aynı ise bu olaya karşı tepkilerimiz neden aynı olmuyor?DÜNYAYI ALGILADIĞINIZ GÖZLÜKLER GERÇEKTEN SİZE UYGUN MU?
Her birimiz benzer olaylara karşı neden farklı tepkiler veriyoruz? Bir olay düşünelim ve aynı olaya birçok insanın maruz kaldığını varsalım bu insanların hiç birinin tepkileri birbiri ile aynı olmayacaktır. Peki olay aynı ise bu olaya karşı tepkilerimiz neden aynı olmuyor. Çünkü her birimizin bir algısı var ve biz olay aynı olsa bile o olayları kendi algımıza göre değerlendiriyoruz. Dolayısıyla da her birimizde yarattığı etki birbirinden farklı oluyor. Bu durumu gözlük metaforu ile şu şekilde açıklayabiliriz. Hepimizin gözünde bir gözlük var bunlar bizim hayatı gördüğümüz değerlendirdiğimiz algı gözlüklerimiz. Birinin gözlüğü kırık, çizik iken başka birinin gözlüğü çok kirli,başkasın ki pembe iken bir başkasının ki siyah olabilir bu örnekleri sonsuz olasılıkla çoğaltabiliriz.Hangi gözlüğe sahip isek baktığımız o olayı öyle göreceğiz.Gözlüğü kirli olan kirli ,pembe olan pembe ,siyah olan ise siyah görecek. Değişen olay ya da durum değil sadece olayları algıladığımız gözlüklerimiz. Peki biz bu gözlüklere nasıl sahip olduk neden hepimiz aynı gözlüklere sahip olamadık? Kişilik yapımız, ailemiz, yaşadığımız çevre,arkadaşlarımız,öğretmenlerimiz,eğitimlerimiz,toplum,din,okuduklarımız,izlediklerimiz ve bunun gibi bir sürü etken bizim gözlüklerimizi ortaya çıkardı.Her birimiz farklı kişilik yapılarına,ailelere,çevreye ve diğer tüm farklılıklara sahip olduğumuz için gözlüklerimiz farklı oldu.
O yüzden olayları değiştirmeye çalışmadan önce dünyaya baktığımız gözlüklere yani o olayları algılama şeklimize bakmamız incelememiz gerekir. Benim kişiliğim bu, ben sinirli biriyim,ben alıngan insanım,çabuk öfkelenirim gibi söylemlerimizi durumları kabullenip haklılığımızı kanıtlamak için kullanmak yerine algımızı anlamak için kullanmalıyız.Kendimizi tanımak ve tanımlamak için bu söylemlere dikkat etmeli ve hoşumuza gitmeyen durumlar acaba gerçekten bu durum ile mi ilgili yoksa benim o olaya baktığım algımla, gözlüklerim ile mi ilgili bunu incelemeliyiz.Ancak bu sayede hoşumuza gitmeyen durumlarda değişim dönüşüm sağlayabiliriz.
Olayları değiştirmek için üstün bir çabaya girmeden önce ilk kontrol edilmesi gereken şey; hayata kendinize uygun gözlüklerle mi bakıyorsunuz yoksa aslında bize hiç uygun olmayan gözlüklerle mi?

Çünkü her birimizin bir algısı var ve biz olay aynı olsa bile o olayları kendi algımıza göre değerlendiriyoruz. Dolayısıyla da her birimizde yarattığı etki birbirinden farklı oluyor. Bu durumu gözlük metaforu ile şu şekilde açıklayabiliriz.

Hepimizin gözünde bir gözlük var bunlar bizim hayatı gördüğümüz değerlendirdiğimiz algı gözlüklerimiz. Birinin gözlüğü kırık, çizik iken başka birinin gözlüğü çok kirli,başkasın ki pembe iken bir başkasının ki siyah olabilir bu örnekleri sonsuz olasılıkla çoğaltabiliriz.Hangi gözlüğe sahip isek baktığımız o olayı öyle göreceğiz.Gözlüğü kirli olan kirli ,pembe olan pembe ,siyah olan ise siyah görecek. Değişen olay ya da durum değil sadece olayları algıladığımız gözlüklerimiz. Peki biz bu gözlüklere nasıl sahip olduk neden hepimiz aynı gözlüklere sahip olamadık? Kişilik yapımız, ailemiz, yaşadığımız çevre,arkadaşlarımız,öğretmenlerimiz,eğitimlerimiz,toplum,din,okuduklarımız,izlediklerimiz ve bunun gibi bir sürü etken bizim gözlüklerimizi ortaya çıkardı.Her birimiz farklı kişilik yapılarına,ailelere,çevreye ve diğer tüm farklılıklara sahip olduğumuz için gözlüklerimiz farklı oldu.

O yüzden olayları değiştirmeye çalışmadan önce dünyaya baktığımız gözlüklere yani o olayları algılama şeklimize bakmamız incelememiz gerekir. Benim kişiliğim bu, ben sinirli biriyim,ben alıngan insanım,çabuk öfkelenirim gibi söylemlerimizi durumları kabullenip haklılığımızı kanıtlamak için kullanmak yerine algımızı anlamak için kullanmalıyız.Kendimizi tanımak ve tanımlamak için bu söylemlere dikkat etmeli ve hoşumuza gitmeyen durumlar acaba gerçekten bu durum ile mi ilgili yoksa benim o olaya baktığım algımla, gözlüklerim ile mi ilgili bunu incelemeliyiz.Ancak bu sayede hoşumuza gitmeyen durumlarda değişim dönüşüm sağlayabiliriz.

Olayları değiştirmek için üstün bir çabaya girmeden önce ilk kontrol edilmesi gereken şey; hayata kendinize uygun gözlüklerle mi bakıyorsunuz yoksa aslında bize hiç uygun olmayan gözlüklerle mi?

Metta Psikoloji Ekibi

*Sitemizde bulunan yazılar tıbbi tavsiye içermez ve yalnızca farkındalık yaratmak amaçlıdır. Yazılardan yola çıkarak bir hastalık tanısı konulamaz. Hastalık tanısını yalnızca psikiyatri hekimleri koyabilir.